Umut Bilgin Koçak, “Her yıl binlerce insan, bir kaza ya da hastalık sonucunda kan bulamadığı için hayatını kaybediyor. Buna karşılık yapılan araştırmalar, yaklaşık 72 milyon insanın yaşadığı Türkiye'de yıllık kan bağış oranının, nüfusun %1'i kadar olduğunu gösteriyor. Oysaki kan bağışı, kan bekleyen binlerce insanın hayatını kurtarmanın yanı sıra, bağış yapan kişinin sağlığını da olumlu yönde etkiliyor. Kan bağışı, kanı veren için de, alan için de kimi hayati unsurlar içeriyor ve dolayısıyla dikkat edilmesi gereken birçok önemli ayrıntıyı içinde barındırıyor” dedi.
“KAN BAĞIŞI SİZE DE SAĞLIK VERİR”
Kan bağışı yapıldığında, sadece ihtiyacı olan insanın sağlığına kavuşmasını sağlamakla kalmayacağını söyleyen Koçak, “Aynı zamanda kendi sağlığınız için de olumlu bir şey yapmış olursunuz. Kan hücreleriniz yenilenir. Kan yapan organlarınız daha sık çalışır hale gelir. Sosyal sorumluluk ve ait olma hissini geliştirerek ruhsal olarak da rahatlarsınız. Genç hücreler dolaşıma katıldığı için, bağışıklık sistemi aktivitesi değişir. Kanınızdaki yüksek yağ oranı düşebilir. Kalp krizi ihtimalini %90 oranında azalttığı ifade edilmektedir. Her kan bağışladığınızda, kan sayımı ve kanla bulaşan hastalıklarla ilgili tarama testine tabi olursunuz” dedi. 
Dr. Umut Bilgin Koçak,Kimlerin kan bağışı yapabileceği konusunda da şu bilgileri verdi:
“Yaşı 18-65 arasında olanlar. Ağırlığı 50 kg üzerinde olanlar. Önemli bir sağlık sorunu olmayan, hemoglobin düzeyi normal olanlar. Kan merkezine kan vermek için geldiğinde yapılan muayenede sağlığı uygun olduğu tespit edilen herkes kan bağışında bulunabilir”.
“Kimler kan bağışında bulunmamalı?” konusunda da açıklamalarda bulunan Dr. Umut Bilgin Koçak, “Bazı nedenler de sizin kan vermenize engel olabilir. Eğer aşağıda sıralanan durumlardan herhangi biri sizde varsa, kan vermek için biraz beklemeniz gerekiyor. Muayenede 37,5 dereceden fazla vücut ısısı olanlar. Nabız atış sayısı dakikada 50'den az, 100'den fazla olanlar. Damardan uyuşturucu bağımlılığı olanlar. Pıhtılaşma faktör konsantresi ile tedavi olanlar. Son 24 saatte aşırı miktarda alkol alanlar. Soğuk algınlığı geçirenler şikâyetlerinin kesilmesinden 3 gün sonra kan bağışı yapabilirler. Son 12 ay içinde; bulaşıcı sarılığı olan biri ile yakın teması olanlar. Organ veya doku nakli yapılanlar. Akupunktur, dövme, cildinizin herhangi bir yerini deldirme (kulak deldirme gibi) işlemi yaptıranlar. Son 3 yıl içinde sıtma hastalığı geçirenler kan veremezler. Sıtma hastalığının salgın olarak bulunduğu coğrafi bölgelerde 6 aydan fazla kalanlar, 2 yıl süre ile; 6 aydan az kalanlar ise 12 ay kan bağışında bulunamazlar. Kullandığınız ilaçlar varsa mutlaka kan verdiğiniz merkezdeki doktora iletin. Kalp krizi geçiren bir kişi kan veremez.”
 Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. Umut Bilgin Koçak, “Bu gün başkasına ihtiyaç olan kanın yarın bize de gerekli olabileceği düşüncesi ile kan verme kültürünü artırmak gerekir ve herkesi kan bağışı yapma konusunda duyarlı olması gerekir” diyerek sözlerine son verdi.

Muhabir: HALİL ASLAN