Hasta yakınının ifadelerine göre H.Ç. Cumartesi günü 18.30 sularında rahatsızlandı. O an yanında yetişkin birinin bulunmaması nedeniyle komşularının yardım ettiği hasta için ambulans çağrıldı. Bu sırada yakınları da eve geldi. H.Ç.’nin kalp hastası olması ve takibini özel hastanedeki bir doktorun yapması nedeniyle yine bu hastane tercih edildi.
GÖRÜNTÜME CİHAZI BOZUK OLDUĞU İÇİN TANI KONULAMAMIŞ
Hasta yakını, hastaneye başvuru sonrası yaşananları şu şekilde anlattı: “İlk girdiğimizde tansiyonunu ölçtüler, şekerini ölçtüler, şekeri de vardı, kolesterol ve kalp grafiği ölçüldü bunların normal olduğu söylendi. Tahlil için kan aldılar, 1-1.5 saat bekledik. Acilde bir tane doktor vardı, o an için acele gelen hastaların muayenesi yapıyordu, acildeki doktor gelip sağlık görevlilerine bir şeyler söyledi ama biz neler konuşulduğunu duymadık, hastanın yanında, yakınında olmamıza rağmen. Daha sonra kan tahlili sonuçları çıktığında doktor ‘kan tahlili sonuçlarına göre hasta sınırda isterseniz yatırabiliriz’ dedi. Az önce her şey normaldi sınırda olan ne dediğimizde doktor görüntüleme cihazının bozuk olduğu için net bir şey söyleyemeyeceklerini ifade etti, döndü acile geri gitmeye başladı, biz de acilin içerisine kadar arkasından gittik ama ağzından sağlıklı bir açıklama alamadık. ‘Her şey normal ama sınırda isterseniz yatırabiliriz’ dedi. Biz odadan geri çıktık çünkü hastalarını muayene etmeye gitti.”
HASTA ZAMAN GEÇTİKÇE AĞIRLAŞTI
Hastaneye günlüğü 800 liradan yatış yaptıklarını anlatan hasta yakını yetkililerin iki günlük maliyetin 5 bin lirayı bulabileceği yönünde uyarıları olduğunu söyledi. Bu süreç içinde hastayı devlet hastanesine götürme noktasında kararsız kaldıklarını belirten hasta yakını ; “Çünkü hastanın durumu ağırlaşmaya başladı konuşamamaya, kelimeleri anlaşılamamaya başladı. Ben konuşmalarının anlaşılamamasından felç geçirdiğini tahmin ettim. Daha sonra bilinç kaybı yaşandı bir şey hatırlamıyordu. Ara sıra kendine gelip hatırlıyordu daha sonra kendi alemine dalıp gidiyordu.”
“TUVALETLERDE SABUN, LAVABODA IŞIK YOK”
Hastayı yatırdıkları odada ve acil girişindeki lavabolarda sabun olmadığından şikayetçi olan hasta yakını görevliye durumu bildirmelerine rağmen buralara sabun konulmadığını ileri sürdü. Ayrıca hasta odasındaki lavabonun ışığının bile yanmadığını söyleyen hasta yakını buldukları çözümü şu şekilde anlattı: “ Personele söyledim ağabey yetkili personele söyledik lambayı değiştirecek dedi. Ama gece boyu değişmedi, hastaya evden yedek kıyafet getirmemiz gerekiyordu eşime gece lambasını birini getir onu bari takalım dedim çünkü E 27 duy değil, lambanın değiştirilebilmesi için özel anahtar pense, tornavida gibi malzeme lazım, yanımızda öyle bir ekipman olmadığı için, normal armut lamba gibi bir şey olsa evden alıp gelip takacaktık, gece lambasıyla idare edildi. Hatta temizlik görevlisi geldiğinde burası neden karanlık diye sordu, dedik ki lambası yok, o bile şaşırdı.”
“İLGİSİZLİKLTEN KAYBETTİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Hastanın sabaha kadar çırpındığını ama buna yönelik alınan tedbirlerin hiçbirinin sonuç vermediğini iddia eden hasta yakını ; “Bir dakika olsun oturmadık. Ertesi günü personele bu hastayla ilgilenmeyecekseniz devlet hastanesine bari götürelim özel hastane diye geldik paramızı da ödüyoruz ama sabaha kadar bizim hastamızda rahat etmedik biz de rahat etmedik diye söylediğimizde telefonla doktorla görüşüp yoğun bakıma alınmasını söylediler. O gün sabah 9 gibi yoğun bakıma alındı, saat 15.00 gibi sadece 1 dakikalık bir görüşme yapıldı anneme yoğun bakımda da serum takılmaya devam edildiği, bilincinin yerinde olmadığı ve ellerinin plastik kelepçelerle sağına soluna kendisine zarar vermesin veya serumunu çıkarmasın diye bağlanıldığını eşim söyledi , çünkü içeriye ziyaret için sadece bir kişiyi alıyorlardı. Pazartesi sabah saat: 07.45’te hastanın öldüğünü bize telefonla bildirdiler. “Normal ölüm” müş. Ama sağ tarafının kısmı felç, güç kaybının olduğunu söylediler bu da benim akşamdan gözlemlediğim kadarıyla pıhtı attığını ya da felç geçirme ihtimalinin olduğunu doğruluyor. Hafta sonu olduğu için hiçbir doktor gelip ilgilenmedi, yoğun bakımda doktor var mıydı onu bilmiyorum ama sanmıyorum, yoğun bakımda bir doktor olsaydı bizim hastamızın durumu acildi en azından bir servise kadar gelip görebilirdi ama, ilgisizlikten kaybettiğimiz düşünüyoruz.” Şeklinde konuştu.
Bayram tatilinde de aynı hastaneye kaldırılan başka bir kişinin bu hastanede tomografi cihazının bozuk olması nedeniyle devlet hastanesine gönderildiği filmin orada çekilerek geri gelindiği öne sürüldü.
HABER / BAYRAM ALİ KELEŞ