UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Lütfi Özav, akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı belirtilen konferans Uşak Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Konferans Salonunda yapıldığı kaydedildi. Konferansta Uşak Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu / Makine ve Metal Teknolojileri Bölümünden Öğr. Gör. Dr. Yasin Demirhan'ın Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını ve tarihçesini anlattığı belirtildi.
Türkiye’nin yenilebilir enerji tarihi
Uşak Üniversitesi'nde yayınlanan habere göre; Öğr. Gör. Dr. Yasin Demirhan yaptığı sunumda hem Türkiye’de kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarından hem bunların tarihi süreçteki gelişmelerinden söz etti. Bu enerji kaynakları içerisinde hidroelektrik enerji santrallerinin çevre dostu olmaları ve düşük potansiyel risk taşımaları sebebiyle yaygın bir şekilde tercih edildiklerinden bahseden Dr. Demirhan ayrıca hidroelektrik santrallerin; çevreye uyumlu, temiz, yenilenebilir, yüksek verimli, yakıt gideri olmayan, uzun ömürlü, işletme gideri çok düşük dışa bağımlı olmayan yerli bir kaynak olduğuna da dikkati çektiği bildirildi. yapılan habere göre; Osmanlı döneminin ilk hidroelektrik üretim tesisi olan, Tarsus HES’in 60 kilovatlık kapasiteyle 1902'de devreye alındığı bilgisini izleyicilerle paylaşan Demirhan, 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki ilk barajın Çubuk-1 Barajı olduğunu ifade etti. Demirhan, 1954 yılında DSİ’nin kurulmasından sonra hidroelektrik kapasitesinin 10 yıl içinde Türkiye’nin toplam enerji üretiminin yüzde 44’ünden sorumlu olan 412 MW (toplam kurulu kapasitenin yüzde 34’üne eşdeğer) değerine ulaştığını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük elektrik projesi olan Atatürk Barajı’nın 2400 MW gücünde olduğunu belirten Demirhan, hidroelektrik santrallerinin yıllara bağlı olarak ülkemizde toplam kurulu güç içindeki oranının yüzde 30 ile yüzde 35 arasında değişen bir orana sahip olduğundan da bahsetti.
Önemli bir yenilenebilir enerji kaynağı olan rüzgar enerjisi hakkında ayrıntılı bilgi verdiği belirtilen Demirhan, Türkiye'de ilk kurulan rüzgar enerjisi santralinden gününüzdeki rüzgar enerjisi üretim kapasitesine kadar geniş bir alanda paylaşım yaptığı kaydedildi. Demirhan'ın, yaptığı sunumda güneş enerjisinden de bahsettiği bildirildi. Türkiye’nin jeotermal potansiyeli bakımından Avrupa’nın 1. ülkesi ve kurulu güç bakımından ise Dünyanın 4. ülkesi konumunda olduğunu söyleyen Dr. Demirhan'ın, ülkemizdeki jeotermal enerji ile ilgili yapılan yatırımların ve sağlanan enerjinin miktarı hakkında dinleyenlere bilgiler verdiği belirildi.
Konferans'ın soruların cevaplanmasının ardından Rektör Yardımcısı Özav’ın Demirhan’a teşekkür belgesi vermesi ile son bulduğu kaydedildi. -Kaynak; Uşak Üniversitesi