Medipol Sağlık Grubundan yapılan açıklamaya göre, ev tozu akarları ve polen gibi alerjenlere karşı duyarlılık, birçok kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Alerjenlere karşı aşı tedavisi ise hastalığın kontrol altına alınması için önem taşıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, alerjilerin zamanında tedavi edilmesinin, gelecekte yaşanabilecek ciddi sağlık sorunlarının önüne geçmek için önemli olduğunu bildirdi.
Nacaroğlu, alerjinin zaman içinde şekil değiştirebilen bir hastalık olduğuna değinerek, "Bebeklik döneminde genellikle egzama, besin alerjisi ya da süt, yumurta alerjisi olarak ortaya çıkar. Ancak çocuk büyüdükçe ve bağışıklık sistemi geliştikçe, besin alerjileri kaybolabilir. Bununla birlikte, alerji tamamen ortadan kalkmaz, bu kez solunum yoluyla alınan alerjenlere karşı duyarlılık gelişebilir. Okul çağında ise polen alerjisi, burun akıntısı, hapşırık, kaşıntı ve öksürük şikayetleriyle kendini gösterir." ifadelerini kullandı.
Alerjilere karşı aşı tedavisinin büyük kolaylık sağladığına ve hastaların yaşam kalitesini ciddi oranda artırdığına işaret eden Nacaroğlu, bu yöntemden faydalanan hastalarının sağlık durumunda ciddi oranda iyileşme yaşandığını bildirdi.
"İlacı bırakıp aşıya geçtim"
Nacaroğlu, uzun yıllar süren zorluklar yaşamalarının ardından Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nde alerjenlere karşı aşı tedavisi gören 17 yaşındaki Binnaz Topal ve Soner Çakır'ın sağlık durumunda yaşanan gelişmeleri de aktardı.
Nacaroğlu, "Binnaz, uzun süredir takip ettiğimiz bir hasta. Bize ilk başvurduğunda cildinde kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık gibi alerjik belirtiler vardı. Ayrıca burun akıntısı, hapşırık ve geçmeyen öksürük şikayetleri de mevcuttu. Yaptığımız testler sonucunda ev tozu akarlarına, yani 'mite' dediğimiz mikroskobik canlılara alerjisi olduğunu belirledik. Öncelikle, hastamıza bu etkenlerden nasıl korunması gerektiğini anlattık." değerlendirmesinde bulundu.
Alerjiye kesin çözüm bulmak amacıyla ilaçtan aşı tedavisine geçtiğini ifade eden hasta Topal ise uzun zaman boyunca alerji problemleriyle mücadele ettiğini, toza karşı ciddi bir alerjisi olduğunu aktardı.
İlk tedavisinde belli ilaçlar kullanmasına rağmen zamanla bunları düzenli kullanmaktan sıkıldığına değinen Topal, "Aşılara başladık ve yaklaşık 8 aydır aşı tedavisi alıyorum. Bu tedavi sonrası, daha önce yaşadığım nefes darlığı, kaşıntı ve sık sık hapşırma gibi şikayetlerim azalmaya başladı. İlaç kullanmadığım zamanlarda bile bu tür problemlerle artık karşılaşmıyorum. Ayda bir düzenli olarak iğne alarak alerjimi en aza indirmeye çalışıyoruz ve tedavi sürecim gayet olumlu ilerliyor." görüşünü belirtti.
"Kaşıntılarımda ve hapşırıklarımda belirgin bir azalma oldu"
Özellikle polen dönemlerinde burun akıntısı, hapşırık ve kaşıntı yaşayan Soner Çakır ise alerjik nezle gerekçesiyle hastaneye başvurdu.
Ergenlik sürecinden itibaren ev tozu ve polen alerjisi nedeniyle ciddi zorluklar yaşadığını belirten Çakır, "Vücudumda sürekli kaşıntı, hapşırık ve burun akıntısı gibi şikayetler yaşamaya başladım. Bu durum günlük hayatımı oldukça zorlaştırıyordu. Hikmet Hoca ile görüştükten sonra aşı tedavisine başlamaya karar verdik. Şu an ikinci dozumu aldım ve tedavi süreci oldukça iyi gidiyor. Kaşıntılarımda ve hapşırıklarımda belirgin bir azalma oldu." değerlendirmesini yaptı.
Çakır'ın hastalığından ömür boyu kurtulabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Nacaroğlu ise sözlerini şöyle tamamladı:
"Alerjik nezlenin ilerleyen yaşlarda astıma dönüşme riski var. Bu nedenle, polenlerden tam olarak korunmak mümkün olmadığından hastamıza alerjen aşı tedavisi başlattık. İlk üç hafta haftalık enjeksiyonlar yapıyoruz, ardından ayda bir hatırlatma dozlarıyla tedaviyi üç yıla tamamlıyoruz. Bu sürecin sonunda, hastalığın ömür boyu ortadan kalkmasını bekliyoruz."