UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Kara, “Çocuklara belli değerlerin kazandırılması süreci sadece belirli derslerle sınırlı olmamalıdır. Okulda değerler eğitimine bütünsel bir anlayışla yaklaşılması gerekir. Bu kapsamda değerler ilgili tüm derslerde verilmeli ve değer aktarımı okuldaki genel atmosfere yansıtılmalıdır” dedi.
Kara, yaptıkları tespitlerde dikkat çektikleri konuları paylaştı. Madde madde tespitlerini paylayan Bilal Kara, şöyle konuştu: “İnsanlığın savaşlar, işgaller, katliamlar, ekonomik krizler dolayısıyla evrensel düzeyde değerler krizi yaşadığı bir döneme girildiği göz önünde bulundurularak tüm insanların vicdanını harekete geçirecek değerler yeniden tanımlanmalı ve bu değerlerin eğitim sisteminin her aşamasında yer alması için gerekli tedbirler ivedilikle ele alınmalıdır. Zamanın ruhu, toplumumuzun ve insanlığın güncel ihtiyaçları doğrultusunda millî, manevi ve evrensel değerler, farklı derslere ait öğretim programlarına konulmalıdır. Bu kapsamda şefkat, aile birliği, büyüklere saygı, küçüklere sevgi gibi toplumu bir arada tutan değerlere yer verilmelidir.”
“Eğitimin millî kimlik oluşturma ve toplumsal değerleri yeni nesillere aktarımı işlevi göz önünde bulundurularak programlarda evrensel, millî ve manevi değerlere dengeli bir şekilde yer verilmelidir. Özellikle millî ve manevi değerler programda yeterli şekilde yer almalı ve bu konudaki eksiklikler acilen giderilmelidir” diyen Eğitim Bir Sen Uşak Şube Başkanı Bilal Kara, şöyle devam etti: “Her toplumun, kültürün veya kurumun değerleri ve bu değerleri sonraki nesillere iletim şekli farklı olabilmektedir. Farklı ülke ve kültürlerde incelenebilecek çok sayıda değer olduğu düşünüldüğünde öncelikle toplumumuzun güncel ihtiyaçları için acil olan ve genç nesillere aktarılması uygun olan bir referans değer listesi oluşturulmalıdır. Bu kapsamda toplumsal normlarda erozyon olup olmadığı, hangi değerlerde çözülmelerin yaşandığı, hangi normlarla gençler arasındaki bağların zayıfladığı ve insanlar için anlam kayıplarının hangi alanlarda meydana geldiği gibi konular üzerinde ayrıntılı bir şekilde düşünülmelidir. Değerleri içerme potansiyeli yüksek derslerin öğretim programlarının değere yaklaşımı ve programlarda “millî, manevi ve evrensel değerlerin” yer alma durumu yeniden gözden geçirilmeli, her dersin doğasına ve yaş grubuna uygun değerler net olarak tanımlanıp hem programlarda hem de içeriklerde gerektiği oranda yer verilmelidir. Programların kendi içindeki ve birbirleri arasındaki tutarsızlıklar giderilmeli, eğitim sisteminin değer eğitiminde daha etkili bir rol oynaması sağlanmalıdır.”
Kara, şöyle söyledi: “Değerler sadece bilişsel alanda ele alınmamalı, duyuşsal açıdan da ele alınmalı ve beceri boyutu da ihmal edilmemelidir. Programlarda değerlerin duyuşsal alanla ilişkilendirilmesi yapılmalı ve sadece bilgi boyutunda kalan değer aktarımının uzun vadede etkili olamayacağı unutulmamalıdır. Öğretim programlarının güncelleme çalışmaları sırasında, değerlere atıf yapan kazanımların bilişsel ağırlıklı olmaktan çıkartılıp, öğrencilerin duyuşsal ve psikomotor alanlardaki gelişimlerine de odaklanacak şekilde yazılması önerilmektedir. Programlarda hangi değerin nerede ve nasıl verileceğinin açıkça yazılmalı, programlara okul dışı öğrenmeye imkân verici kazanımlar yazılmalı (müze, tarihi anıt, cami, külliye gibi değer aktarımına uygun mekânların ziyaret edilmesi), programlara yazılacak değerlerin ders kitabına yansıtılma durumunun kontrolü sağlanmalı, değerler lise düzeyinde ayrı bir ders olarak verilmesi yerine konular bağlamında verilmeli, programlardaki kazanım yoğunluğu bilgi aktarımını ön plana çıkardığından ya kazanımlar azaltılmalı ya da ders saatleri artırılmalı, kazanımların öğrencilerin sorgulama, muhakeme, buluş ve yorumlama gibi yöntem ve stratejileri işe koşmalarına imkân verecek şekilde yazılmalıdır.”
HABER MERKEZİ