Lisede aynı sınıfta eğitim gördükleri Ahmet Çınar ile okul bittikten sonra evlenen Ayla Çınar'a 2009'da böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Farklı hastanelerde böbrekleriyle ilgili takibini yaptırmayı ihmal etmeyen Çınar, ilaç tedavisinin yanı sıra sıkı diyet ve spor yaparak diyalize girmeden 10 yıl yaşamını sürdürdü.
Yüzde 60 oranında engel raporu verilen Çınar, girdiği e-KPSS'den aldığı puanla 2018 yılında da memur olarak atandı.
Afyonkarahisar Adliyesi'nde çalışmaya başladıktan bir yıl sonra hastalığının ilerlemesi üzerine eşi, hayat arkadaşına böbreğini vermek için gönüllü oldu.
Hastanede yapılan tetkiklerde dokular uyumlu çıkınca Ahmet Çınar'ın böbreğinin biri 2019 yılında eşine nakledildi.
Aynı hastanede tedavileri yapılan Çınar çiftçi, düzenli takipleriyle 5 yıldır dikkatli ve sağlıklı bir yaşam sürmeye devam ediyor.
- "Eşimin sayesinde sağlığımı buldum"
Ayla Çınar, ailesinin desteğiyle moralini yüksek tutsa da yaşadığı böbrek rahatsızlığının zor bir süreç olduğunu söyledi.
Fedakar eşinin verdiği böbrekle hayatında ikinci bir şansı yakaladığını dile getiren Çınar, şöyle konuştu:
"Nakil sırasında eşime 'Bana böbreğini vermek gibi bir mecburiyetin yok. Kendini kesinlikle mecbur hissetme.' dedim. O da bana kendini mecbur hissetmediğini söyledi. 'Bunu severek yapıyorum.' dedi. O esnada hiçbir şey diyemedim. Ben eşim sayesinde sağlığımı buldum. Her 4 ayda bir eşimle kontrollerimiz oluyor, düzenli kullandığımız ilaçlarımız da var. Tahlillerimiz oluyor. Şimdi birlikte sağlıklı yaşamaya çalışıyoruz. İnşallah, ömrümüzün sonuna kadar birlikte sağlıklı kalmayı arzu ediyoruz."
Rahatsızlık sürecinde memuriyete başlamasını da "Şerden hayır çıktı" yorumuyla değerlendiren Çınar, "Allah, herkese güzel kapılar açsın. Sağlık versin, en önemlisi bu. Çünkü sağlık olmadan hiçbir şey olmuyor. Para, mal ve mülk de bir yere kadar. Bu yüzden ben de hayatta yakaladığım ikinci şansımı çok iyi kullanmaya çalışıyorum." dedi.
- "Eşimin hiçbir şekilde acı çekmesini, diyalize girmesini istemedim"
Ahmet Çınar da 30 yıllık hayat yoldaşlığını sürdürdüğü eşiyle her acıyı birlikte paylaştıklarını vurguladı.
Her zaman birlikte hareket etmeye özen gösterdiklerini aktaran Çınar, şunları kaydetti:
"Lise yıllarımdan beri eşimi sevdim. Evlendik, halen sevmeye devam ediyorum. Hayatımdan memnunun. Bundan sonraki yaşantımda da eşimden başka hiçbir şey düşünmüyorum. Hayatımın tek odak noktası eşimdir. Eşimin hiçbir şekilde acı çekmesini, diyalize girmesini istemedim. O süreçte bana düşen neyse onu yapmaya çalıştım. Yapabildiysem ne mutlu diyorum. Bundan sonraki süreçte de eşimle birlikte sağlıklı bir hayat sürmeyi düşünüyoruz. Allah, ikimizin de ömrünü uzatsın. Hatta birlikte bu hayattan göçmeyi nasip etsin."
Çınar, insan hayatı kurtarmak için organ bağışı konusunda herkesin duyarlı olması gerektiğini ifade etti.
AA