Kazın gelişme zamanının Ocak ayının yarısında başladığını, Şubat ayında da yumurtladığını söyleyen Alan Nisan ayında kuluçkaya yatan kazların mayısta yavru çıkardığını ifade etti. Kasım’a kadar yağlanan kazların bu zamandan sonra kesilmesi gerektiğine vurgu yapan Alan köylerinde yüzyılı aşkın bir süredir bilinen kaz pişirme tekniğini şu şekilde anlattı: “Haşlayan haşlar, haşlamayan kuru yolar ütü kızdırırlar ıslak bez koyarlar onunla yolarlar o haşlamadan daha güzel olur. Kuru da iyi olur da yavrular taze olduğu için derileri kalkabilir en iyisi ütü. Önceleri ateş yakılırdı şimdi pürmüzler var onunla ütersin sonra içini çıkarırsın, karaciğeri, taşlığı, dedesini alırsın gerisini atarsın, piştikten sonra ayıklarız yalnız suyunu yağ katarız onun suyunla kaynatırsın. Piştikten sonra kemiğinde ayıklarsın, sofraya kemikli koyanlara affedersiniz köpeğin önüne mi koyuyorsun derlerdi. Etli yerleri alırsan tereyağıyla kızartırsın acık suyundan katarsın salçalı seversen salçalı, sevmezsen diğer türlü. Pilava da zaten kazın kendi yağı giriyor, seversen biraz da tereyağı koyarsınız o zaman kazın etini yediğinize pilavı yediğinize değer. Her yemekten lezzetlidir. Bulgur pilavı daha iyi olur, daha bereketli olur. Kazın her şeyi tatlı olur , köy tavukları gibi tabi diğer tavuklara bakma.”
Alan Bozkuş köyünün isminin nereden geldiğini de şu şeklide anlattı: “Burası çok önceleri göletmiş kaz da suyu sever, çayırımızda çoktur bu sebeple o zamandan bu yana burada kaz yetiştiriliyor. Ben kaz çobanlığı da yaptım.
Bozkuş adının nereden geldiğini şu şekilde anlattı: “Önceleri buraları sulak olduğundan kuşlar çokmuş, çayırlardan su çıkarmış, harman yerine kadar kap götürmezdik sadece su kaplarımızı yanımıza alırdık. Kaz da suyu sever, çayırımız da çoktur bu sebeple o zamandan bu yana burada kaz yetiştiriliyor Ama şimdi yok. Kuş bol olduğu için bolkuş demişler şimdi Bozkuş diyorlar”
- Alp Arslan Dur'a katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
-Haber / Bayram Ali Keleş