Uşak'ın 15 km güneydoğusundadır. Doğusunda Kırka, (Sivaslı ilçesine bağlı) Akarca, güneyinde (Sivaslı ilçesine bağlı) Hacım, güneybatısında Koyunbeyli, kuzeybatısında Muharremşah (Doğancık), kuzeyinde Kabaklar köyleri bulunmaktadır.

ADI NEREDEN GELİYOR?
Yapağılar Köyü adını Yaparlı (Yapaklı) boyundan gelen Yenişehir Yörüklerinden almaktadır. Hamit İli Eğirdir Kazası ile Karaağaç Kazası çevrelerinden Aydın İline göç eden Yaparlı (Yapaklı) Boyu Yörükleri bugünkü söyleyiş ile Yapağılar, Aydın ilinden çıkarak Alaşehir Eşme üzerinden Uşak çevrelerindeki yaylalara çıkarlardı. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan sürülerinin yanında deve sürüleri de vardı ve taşımacılık da yaparlardı.
Eşme İlçesi Davutlar Köyü Hacı İsmailler Mevkii yakınlarında Yapağılar Mezarlığı var¬dır. Çevresinde kurdukları ören yeri (yıkıntısı) bellidir. Yaylalardan güz aylarında geriye döner¬lerken burada kışlamak için çevrede çok olan kayrak taşlarından üstü toprak damlı (karaörtü) evler yapmışlardır . Günümüzde burası halen Yapağılar Yıkığı, buradaki mezarlık da Yapağılar Mezarlığı olarak bilinir. Ancak Yapağılar Mezarlığına çevreden ölenler ile Uşak - İzmir Demir¬yolu yapılırken burada çalışırken ölen Fransızlar da gömülmüştür. Mezarlık definecilerin tala¬nına uğramış ve korunamamıştır.
Yapağılar Köyü işte bu Yörüklerin konakladığı yerlerden biri idi. Bundan dolayı bura¬dan gelip geçen Yörüklerin bir bölümü burayı yurt tutmuş ve köy kurmuştur. Köyde ilk yerle¬şim Eski Köy Yıkığı denen yaklaşık 3 km köyün batısında Kepez Tepedir. Burada Gacarlar oy¬mağı oturmakta idi. Sonradan bugünkü köye gelmişlerdir. Göç yolu bugünkü Yapağılar Me¬zarlığının arkasından geçiyordu. Akkuyu Çeşmesi bu yolun üstündedir. Bugünkü Köyün batı¬sında birçok çeşme ile bir de gölet vardır.

YAPAĞLAR KÖYE İLE İLGİLİ ÖNEMLİ TARİHİ KAYITLAR
1530 Yılı Tahrir Defterinde adı görülmemektedir. 1676 yılı Avarız Defterinde Yapağılar Köyü 10 haneli ve 2 askerin görev yaptığı küçük bir köy olarak kayıtlıdır. Buna göre Yapağılar Köyü 1530 yılından sonra kurulmuş ve eğer on hane topluca yerleşmedi ise 17. Yüzyılda ku¬rulmuş ve o yıllarda yaklaşık 60 nüfusu olan bir köy olduğu söylenebilir.
3 Rebiülevvel 1254 (2 Temmuz 1838) tarihli belgede Yapağılar olarak, 1316 (1830- 1899) senesi Hüdavendigar Vilâyeti Salnamesinde 80 haneli ve 465 nüfuslu olarak yazılıdır. Yine 1325 Hüdavendigar Vilâyeti Salnamesinde de aynı bilgi yazılıdır. 1935 Yılı Nüfus sayımın¬daki tutanakta adı Yapağlar olarak yazılmış ve nüfusu 569 olarak tespit edilmiştir. O yılda kö¬yün hane sayısının 100'e yaklaşık olduğu söylenebilir.
KÖYDE YAŞAYAN AİLELER
Hacıbostanlar: Köyün ilk yerleşimcilerindendir. Bostan soyadını almışlardır. Göçer Yörük iken yerleşmişlerdir.
Kacaroğulları: Kacaroğlu soyadını almışlardır, imamoğulları ile aynı ailenin başka bir koludur. Köyün yakınındaki (Kepez Tepe'de yerleşen) Gacarlar oymağından oldukları anlaşılmaktadır.
Dedeoğulları: Kaçar soyadını almışlardır. Kaçar soyadını aldıklarına göre Kacaroğulları ile aynı aile soyundan geldikleri anlaşılmaktadır.
İmamoğulları (Öller): Cansever soyadını almışlardır. Kacaroğulları ile aynı kök aileden gelirler.
Yörükahmetler: Dedeleri Köyde ünlü Çoban Mehmet olarak bilinen kişidir. Anaları Çamyuva (Mıngırap) köyündendir. Ceylan soyadını almışlardır. Çoban Mehmet: Kar yağdığı zaman Gurdunüstü Mevkiinden köye kurt iner, dermiş. Çoban Mehmet 80 yaşında ölmüştür. (Anlatanlar: Torunları Celal Ceylan ve 1943 doğumlu Lütfi Hancı)
Türkmenler: İspiro (İspiroğlu) Çiftliğinden bölünerek gelmişlerdir. Dedesi oradan ge¬len İbrahim Türkmen ailesi bunlardandır. Türkmen soyadını almışlardır.
Paşalar: Köyün Türkmen Yörük ailelerindendirler. Yıldız soyadını almışlardır.
Eskiciler: Karlık Köyünden gelmişlerdir. Akkaya soyadını almışlardır.
Ağalar: Bugünkü Afyon Hocalar ilçesine bağlı Ahurhisar'dan gelmişlerdir. Soyadları Ağaoğlu'dur. Hacı Ömer Ağaoğlu, Hüseyin Ağaoğlu aileleri bunlardandır.
Çamcioğuiian: Çamcı soyadını almışlardır. Banaz Ayrancı (Comburt) Köyünden gelmiş¬lerdir.
Köseler: Karaköse soyadını almışlardır.
İhsanoğulları: Mesudiye (Gavurören) Köyünden gelmişlerdir. Eksan soyadını almışlar¬dır. (1316 doğumlu Süleymen Eksan 1923 doğumlu Mehmet Eksan)
Kösallar: Hacım Koyu ile bağlantılıdırlar. Nineleri (Osman Güneş’in babası Ahmet’in kızkardeşi olup) Kılcan Köyünden yine Kösallar'dandır. Hacım Köyünde Kösallar ve Kılcan Kö¬yünde Kösallar (Güneş soyadı taşıyan Ahmet ve Ahmet oğlu Osman, Osman oğlu Ahmet) ile de soy yakınlıkları vardır.
Devecioğulları: Kayseri Develi kasabasından gelmişlerdir. Bunlardan bir bölüğü Yapa¬ğılar Köyünden Elmacık Köyüne yerleşmişlerdir. Tüner soyadını almışlardır. Elmacık Köyün¬de yaşayan Avni Tüner ile İsmail Tuner'in babası Deli Hüseyin: Biz Elmacık Köyüne Yapağılar Köyünden gelmişiz demiştir.
Bardakçılar: Ataları Ağrı'dan önce Muharremşah Köyüne sonra Yapağılar Köyüne gel-mişlerdir. Bardakçı soyadını almışlardır. Sabahattin Bardakçı ve oğlu Hakan Bardakçı bunlar¬dandır.
Dellallar: Bilgi edinilemedi.
Alihocalar: Bilgi edinilemedi.
Diğer aileler: Lale ve Börekçi soyadını alan aileler: Bunların eski aile (sülâle) adlarının ne olduğunu şimdilik bilmiyoruz.

YAPAĞILAR KÖYÜNÜN NÜFUSU
1967 il yıllığına öre 556 kişiden 282’si kadın, 274’ü erkektir. Okur-yazar 41 kişidir. 1973 il yıllığına göre nüfus 617 hane sayısı 127’dir.

KÖYDE MEDENÎ HAYAT
Köyde okul 1960 yılından önce yapıldı. Topluma yararlı (okul, yol, elektrik, içme suyu, sağlık ocağı gibi) yatırımların hangi yıllarda gerçekleştiğini öğrenemedik Ancak bugün bu yatı¬rımların hepsinin bulunduğunu biliyoruz.
GELENEK YAPILARI VE TARİHİ YERLER:
Çeşmeler: Aşağıçeşme, Yukarıçeşme, Akkuyu Çeşmesi olarak üç ünlü çeşme vardır.
Kuyular:
Şaplak Kuyusu: Güneyinde yatır vardır.
Recep Kuyusu: Serenli ve kovalıdır.
Odalar: Odalar hakkında bilgi edinemedik. Belli ki köy odası geleneği çok önceden kalkmış.
Göç yolu (Uluyol): Köyün sınırları içinden geçer. Aydın, Alaşehir, Manisa (Saruhan) Sa¬lihli (Gölmarmara), Sarıgöl, Denizli (Lazkiye) Buldan, Çal yörelerinden gelen kervanlar ve Yörük obaları buradan geçerlerdi. Buradan geçen Yörük obaları Kırka Köyüne varırlar ve Karaman Çayırı denen çeşmeleri ve kuyuları olan çayırda konaklarlar, eğlenceler düzenlerler, düğün kurarlardı. En çok Karamanlı Yörükleri konakladığı için buraya Karaman Çayırı denmiştir. Yörükler, buradan Nohut Ovasından, Susuz ve Öksüz köyleri arasından geçerek Erciş, Bağkonak ve Hamam Boğazına ulaşırlar, oradan Corum Boğazından Ahır Dağı yaylalarına çıkarlardı. Hamam Boğazı ayrı yönlerden ve ayrı yollardan gelen obaların buluşma yeri idi.
ESKİ SANATLAR VE ZANAATLAR:
El dokumacılığı: Yakın yıllara kadar bütün köylü kendisi için ve satmak için halı kilim, çul, çuval, heybe dokurdu. Günümüzde bu gelenek yok olmuştur.
Yağcılık: Yağ çıkarmak için yağ dövenleri kullanılırdı. Yağ dövenleri olup haşhaş yağı çıkarma işiyle uğraşan kişiler aileler vardı. Yapağılar Köyünde bugün Dülger soyadını taşıyan Dülgerler, Lale soyadını taşıyan Koreliler, Bostan soyadını taşıyan Hacıbostanlar aileleri bu işi yaparlardı.
UNUTULMAYAN BİR OLAY
70 yaşında olduğunu söyleyen Lütfi Hancı ve 1339 doğumlu Mehmet Eksan anlatıyor: “Dedemin gençliğinde köye bir Yörük gelmiş. Dedeme misafir olmuş. Dedeme: 'Gelininiz çok gözel' demiş, dedemin anası ve babası da: 'Gözel emme ne çare, çocuğu olmeyo' demişler. Yörük: 'Bana gelin, ben bir çaresini biliyorum' demiş. Bir gün Yörüğe gitmişler. Yörük demir¬den yaptığı iki bilezik ile bir gerdanlık verip: 'Gelininiz bunları taksın' demiş. Ondan sonra de¬demin bir oğlan, bir kız çocuğu olmuş. Oğlan dedemdir, kız ise Şeref Dülger'in ebesidir (nine¬sidir).”
İNANIŞLAR (YAĞMUR DUASI):
Yağmur duası tarımla uğraşan her Anadolu kasabasında ve köyünde olduğu gibi bir dede (yatır) çevresinde birbirine benzer davranışlarla yağmur duası yapılırdı. Yapağılar Kö¬yünde de Şaplak Kuyusu yanındaki yatır yanında yağmur duası yapılırdı (belki bu yatırda gömülü olan Şaplak Dede olarak tanınır ve buraya da Şaplak Dede yatırı denirdi). Burada kur¬banlar kesilirdi.
ÇANAKKALE SAVAŞI YILLARI
Çanakkale savaşına ilk giden onbeş kişiden biri dışında  hepsinin ilk gün şehit olduğu söylenir. Bunlardan Süleyman Ağaoğlu ise daha önce askerlik yaptığı için tecrübesiyle hayatta kalmıştır. Süleyman Ağaoğlu bu savaşlara katıldığı sırada beş çocuğu olan bir köylü idi. Sü¬leyman Ağaoğlu Çanakkale Savaşından sonra Yemen Savaşına katılmak üzere Yemen'e gitmiş ancak Yemen'den dönmemiştir. Bu köyden Süveyş, Yemen, Hicaz savaşlarına katılmak için 80 kişinin gittiği, bunlardan ancak sekizinin yedi yıl esir kaldıktan sonra döndüğü söylenir. (Anla¬tan: 1948 doğumlu Lütfi Hancı)

KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA YAPAĞILAR KÖYÜ
Yunanlılar işgalin ilk yıllarında köylülere kağnı ile yük taşıtmak gibi angaryalarda çalış¬tırmışlar, köylüden sık sık etlik hayvan, yumurta, peynir, tereyağı ve o zaman neye ihtiyaçları varsa onları zorla almışlardır.
Bozguna uğrayıp kaçarlarken köylüleri camiye doldurup yakmak üzere iken Türk Süva¬rileri yetişmişler ve köylüleri kurtarmışlardır. Yunanlılar Yapağılar Köyüne gelmeden uğradık¬ları Akarca Köyünü ise yakmışlardır.

DÜĞÜN GELENEKLERİ
Düğünler dört gün sürerdi. Cuma düğün için dernek (birikme) günü idi. Cumartesi gü¬nü çeyiz taşınır ve kına gecesi yapılırdı. Gireği denen pazar günü öğleden önce güreş ve cirit oyunları düzenlenirdi, öğleden sonra ise gelin alma olurdu. Buna gelin almaya gitmek denir¬di. Gelin at üstünde davul zurna eşliğinde gezdirilerek oğlan (güvey) evine götürülürdü. Pa¬zartesi gününe düğün için yanı günü denirdi. O gün yanı davulu çalınır ve yalnız güvey ve sağdıç (sağdeş) oynardı.
Günümüzde ise bu geleneklerin yaşatıldığı düğünler yapılmamaktadır.