Değerli Okurlar! Geriye dönüp bakalım. Gerçekten unutmuşuz geçmişi, kardeşliği, birlikte yaşayabilme zevkini! Yakın tarihi bırakıp daha geçmişe Türklerin dahi yaşamadığı dönemlere baktığımızda; bu topraklar, insanlık tarihinin her döneminde acının ve zulmün beşiği olmuştur. Gerektiğinde evlatlarını gerektiğinde kendi canlarını feda ederek insanlar bu topraklardaki egemenlikleri için bir çok fedakarlıkta bulunmak zorunda kalmamışlar mıdır? Geriye baktığımız dönemlerde egemen olamadıkları hususları da görmezden gelebilir miyiz? Hep sanal veya gerçek düşmanlar edinilip öylece karma karışık bir düzen süregelmiş değil midir?
Gerçek düşmanları da olmuş. Ama olmayınca da mutlaka sana düşmanlar yaratmış bu topraklar. Bir türlü huzur bulmamak için adeta kendi kendini savaşlara sokmamış mıdır? Acaba insandan yola çıkmayan insana ulaşabilir mi? Bu topraklarda din veya etnik kaygılar daha ön planda olmuş kimi zaman da etik kaygılar. Acaba insan, insanı inkar edebilir mi? Kimse melekler gibi insana secde etmeyi düşünmemiş hep şeytan gibi inkar etmişiz insanı. Oysa ne çok fırsat gelmiş ayağına kadar insanı ve insanları anlamak için. Farklı dinler, farklı diller ve milletler öylece gelip geçerken, önceliğin insanda olduğunu bir türlü düşünememişiz. Bu topraklardan çıkmış sevginin diline sahip insanlar ve bu topraklar şayet zulümle yoğrulmasaydı çıkarımıydı diye hiç düşünememişiz. Kimse geçmişi analiz edip ders çıkarmamış. Unutmakmış bu toprakların kaderi!
Unutmuşuz geçmişi, kardeşliği, birlikte yaşayabilmenin zevkini. Avlulu evlerimizden güvenlikli dairelere, gökdelenlere, sitelere taşınmışız. Birbirimizle paylaşmaktan çekinmişiz, korkmuşuz. Komşumuzun aç olduğunu bilmemek için birbirine uzak dubleks evlere yerleşmişiz. Keza başından beri adeta kendimizden velhasılı insandan uzaklaşmışız. Şimdi insanı düşünmek için artık çok geç değil mi?
Değerli Okurlar! Bir yazarın en büyük hazinesi elbette okuyucularıdır. Daha önce yerel gazete ve internet portallarında yazdığım köşe yazılarımın okunma sıklığı bendenizi daha çok yazmaya teşvik ettiğinin bilinmesini isterim. Mümkün olduğunca tarafsız, objektif yazmaya çalışıyorum. Beni yazmaya teşvik eden siz okuyucularıma ve bu olanağı sağlayan “Egede Yenigün Gazetesi” yetkililerine ve çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum. Yorumlarınızı, eleştiri ve görüşlerinizi bekliyorum. Saygılarımla!