Değerli Okurlar! Bendenizde hem bir öğretmen, hem bir eğitimci hem de farklı bir kişilik olarak, bu özel günün anısına, izin verirseniz duygularımı yazıya dökmek istiyorum. Elbette insanlar doğduktan ölünceye kadar eğitim ve öğretime ihtiyaç duyarlar değil mi? İşte bu eğitim ve öğretimi yerine getiren ise öğretmenlerimizdir. Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Belki bizim jenerasyon çok iyi hatırlar. Eskiden öğretmenlerimizle karşılaşınca öyle korkardık ki, onları görünce heyecanlanır ne yapacağımızı da bilemezdik. Benim zamanımda formamız ilkokulda siyah önlüktü, ortaokul ve lisede takım elbise ve kıravattı tabi. Siyah önlüğümüzü ya da takım elbisemizi giyer km”lerce yol kat eder okula giderdik. Okullarımızda her sabah rutin bir temizlik kontrolü olurdu. Beyaz temiz mendillerimizi açıp ellerimizi, tırnaklarımızı, saçımızı kontrol etmekten hiç usanmazlardı bizim öğretmenlerimiz.
Öğretmenlerimizin hedefleri bu vatana ve millete faydalı insanlar yetiştirmek olunca neden usansınlar ki? Özenle kaplanmış kitaplar ve defterler. Bir de yanımızda çantamız, beslenme çantamız da yoktu şimdilerdeki gibi. Öğretmenlerimiz ise her gün pırıl pırıldılar. Hafta sonları dâhil tıraşsız öğretmen gören yoktu. Önce onlar örnek insanlardı, gerçekten öğretmenlere nasıl saygı göstereceğini şaşırıyordu insanlar. Yanından geçiyorsa asker gibi hazır ola geçip, gözlerimizi ayırmazdık. Belki bir şey söyler diye. Bir şey istese diye bakarsın. Emin olun istese heyecandan uçasınız gelirdi. İnanın bu satırları yazarken çok eskilere gittim, duygulandığımı, heyecanlandğımı da ifade etmeliyim.
Aslında öğretmenlik ne kadar zor bir meslek değil midir? Tamamıyla sabır ve sahiden sevenlerin yapabileceği bir meslektir kesinlikle. Tek tek okunan sınav kâğıtları, anlamayan öğrenciye defalarca anlatmanın eforu. Pes etmeden, sıkılmadan. Hep sevgiyle! Sahiden zor bir meslek ama bir o kadarda güzel bir meslektir, çünkü hamuru insandır. Öğrtemenlerimiz pırıl pırıl çocuklar yetiştirip, farklı farklı meslek dallarında öğrencilerini gördüklerinde gurur duymalılar kendileriyle.
Bütün öğretmenlerimiz canlarımdır benim. Benim sonunu tamamladığım bir söz vardır; “İnsan için her işin başı sağlıksa, “insanlık için de her işin başı eğitimdir.” Hayatın içinde nerede bir sefalet, rezalet, ihanet, kabahat ve güvensizlik varsa sebebi cahil insan; nerede bir gelişme, iyilik, güzellik, paylaşım ve güven varsa sebebi aydın insandır. Cahil insandan kastım; sadece eğitim eksiği olanlar değil, eğitim alsa da aydınlanmamış olanlardır. Aydın insandan kastım; sadece eğitim alanlar değil, hiç eğitim almasa da insan olmayı bilenlerdir. Her koşulda da insanlar mutlak eğitim almalıdırlar, hatta bu öğrenme beşikten mezara yani “yaşam boyu olmalıdır.” Bu hayati konuda baş görevli ve sorumlular ise “ÖĞRETMENLER”dir.
Kim derse desin ne düşünürse düşünsün, eğitim bir temeldir, iyi eğitim ise çok sağlam bir temeldir. Bu temelleri atan tüm öğretmenlerimize selam olsun. Öğretmenler günü bir gün değil her gündür. Sorumluluğunuz çok büyük, gelecek sizin ellerinizde şekillenecek, bu uğurda sizde kendinizi geliştirmek ve rol model olarak yaşamak zorundasınız. Ne mutlu gerçek öğretmen olabilene. Bence çok ulvi bir meslek icra eden öğretmenlerimizi kutluyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum. Tüm öğretmenlerimizi gönülden kutluyorum. Geçmişte, günümüzde ve gelecekteki başarılar için tüm okullarımıza ve öğretmenlerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum.
Başta başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmakla birlikte, çiçeği burnunda öğretmen olan kızımın ve bu vatana güzel bireyler kazandıran tüm öğretmenlerimizin “24 Kasım Öğretmenler Gününü” kutluyorum. Sizler iyi ki varsınız! Hoşca kalın, dostça kalın sevgiyle kalın!